Beyin kanaması, travma, damar tıkanıklığı, ince damarlarda oluşan çatlaklar, kafa içi basınçta değişiklik gibi çeşitli sebeplerle ortaya çıkan ve kafatası içinde gerçekleşen kanamaların tümünü kapsar. Beyni saran zar tabakası üzerinde meydana gelen kanamalar epidural, zarın iç bölgesinde kalan kanamalar ise anevrizmal kanamalar olarak sınıflandırılır. Dış zar üzerinde meydana gelen kanamalar genellikle bir darbeye bağlı olarak gelişirken, iç yüzeydeki kanamalar bazı hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkar. Kanamanın yeri, miktarı ve nedeni durumun ciddiyetini belirler. Atardamarlar üzerinde olan kanama birkaç saat içinde ölüme sebebiyet verirken, zar yüzeyinde meydana gelen daha basit kanamalar tedavi edilebilir. Beyin kanaması geçiren kişi en hızlı şekilde hastaneye götürülmelidir. Ne kadar erken müdahale edilirse, beyin kanamasının yarattığı hasar o kadar az olur.

Beyin kanaması geçiren kişilerin kafa içi basıncında değişiklik olduğundan, ilk belirtilerden biri baş ağrısı ve bakışlarda donukluktur. Kişi kısa aralıklarla bilinç yitimi yaşayabilir, soruları algılayamaz, mide bulantısı, kusma, hareket kabiliyetinde anlık kayıplar, gözlerde kararma ya da görüntünün bulanıklaşması, göz kapağında istemsiz hareketler ya da göz kapağında düşme, gözün arkasında ağrı, yüzde seğirmeler, cümle kurmada zorlanma ve konuşma kabiliyetinin yitimi beyin kanamasının ilk belirtileri arasında yer alır. Halsizlik ve yorgunluk bu belirtilere eşlik edebilir. Kişi ışığa karşı hassaslaşarak, ışıklı ortamlardan kaçmak isteyebilir. Duygu durum bozuklukları, hissizleşme ve tepki verememe gibi davranışsal bozukluklar görülebilir. Bazı durumlarda ise beyin kanamasından önce hiçbir belirti görülmeyebilir. Belirtilerin şiddeti kanamanın yerine göre değişmekle birlikte, vücutta belirti görülen bölgeler kanamanın gerçekleştiği beyin damarlarının etkilediği bölgelere göre farklılık gösterebilir. Kan sızdıran beyin damarları, etkiledikleri bölgelere yeterli kanı taşıyamadığından, birkaç dakika içinde bu damarların etkilediği bölgelerde fonksiyon bozuklukları ortaya çıkacaktır.

Beyin kanamasına neden olan en temel faktörlerin başında hipertansiyon gelir. Uzun süre devam eden hipertansiyon hastalığı, beyin damarlarında tahribata neden olur. Özellikle 50 yaş üstü insanlarda hipertansiyona bağlı olarak gelişen beyin kanaması en çok görülen beyin kanaması türüdür. 40 yaş altı görülen beyin kanamalarının nedenleri arasında en sık rastlanan başa darbe alınmasıdır. Şeker hastalığı, damar sertliği ya da damar tıkanıklığı, genetik yatkınlık, alkol ve sigara tüketimi, beyin dokusunda bozulmalar, kan sulandırıcı ilaçların uzun süreli kullanımı, beynin bağ dokusunda iltihap, beyinde kist ve tümör varlığı, doğum kontrol haplarının uzun süreli kullanımı, sara hastalığı benzeri hastalıklar, karaciğerin işlevini kaybettiği durumlar beyin kanamasının bilinen nedenleri arasında yer alır.

Yukarıda saydığımız belirtiler ile hastaneye başvuran hastaya Bilgisayarlı Tomografik Görüntüleme (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) testleri uygulanır. Kesin tanı ancak bu testlerden sonra konulabilir. Tanı ile kişi ameliyata alınabilir. Beyin kanaması öncelikli hastalık gruplarından biri olup, acil müdahale edilmesi gerekir. İhmal edilen durumlarda ölüme ya da geri dönülemez fiziksel hasarlara neden olur.

Beyin kanaması geçiren bir kişiye acil müdahale hayati önem taşır. Kişinin bilinci açıksa, konuşarak ve sakinleştirerek ilk yardım yapılabilir. Ancak bilinç kaybı ya da ağır semptomlar varsa, acilen tıbbi yardım çağrılmalıdır. Hastanede, kanamanın yerine ve şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir. İlaç tedavisi genellikle kan pıhtılaşmasını önlemek ve kan basıncını kontrol altında tutmak amacıyla kullanılır. Tedavi süreci hastanın genel sağlık durumuna, yaşı ve kanamanın nedenine göre belirlenir.

Beyin kanamasını önlemek için yapılabilecek bazı önemli adımlar bulunmaktadır:

Bu makale, beyin kanaması hakkında daha geniş bilgi ve farkındalık sağlamayı amaçlamaktadır. Beyin kanaması belirtileri görüldüğünde acil tıbbi yardım almak hayati öneme sahiptir.